Zamanın Ötesinde Servet Yönetimi
Dijital çağ, görünürlüğü zenginlikle eşitleyen bir dönem yarattı. Oysa gerçek güç, artık görünür olmaktan değil, görünmezliği zarafetle yönetebilmekten geçiyor. Kökleri sağlam, uluslararası vizyonu geniş Türk aileleri için bugünün konusu: Servet yalnızca nasıl kazanılır değil, nasıl korunur, nasıl aktarılır ve nasıl anlamlandırılır?
Bu sorunun cevabı, Akdeniz’in kalbinde yer alan küçük ama stratejik bir ülke olan Malta’da saklı.
Zamansız Bir Denge: Avrupa Hukukunun Güvenliği, Akdeniz’in Mahremiyeti
Malta, Avrupa Birliği’nin tam üyesi olarak tüm yasal standartlara uyan, ancak aynı zamanda aile mahremiyetine derin saygı gösteren bir hukuk sistemine haiz. Ülkenin karma hukuk yapısı, İngiliz teamül hukuku ile Kıta Avrupası medeni hukukunun birleşimi, Türk ailelerinin aşina olduğu kavramlarla uyum içinde.
2025 itibarıyla yenilenen Trusts and Trustees Act ve Family Office Rulebook, ailelere servet yönetimi için modern, güvenli ve şeffaf araçlar sunuyor. Aileler, trust (tröst) ya da foundation (vakıf) yapıları kurarak varlıklarını kuşaklar boyunca profesyonel şekilde yönetebiliyor. Bu yapılar, hem kurumsal denetimi hem de aile kontrolünü dengede tutuyor.
Karar mekanizmalarını kendi içinde tutmak isteyen aileler icin Private Trust Company (PTC) modeli mümkün. Bu sayede tüm süreç, Malta Finansal Hizmetler Otoritesi (MFSA) denetiminde, ancak aile içinde şekilleniyor. Yeni düzenlemeler, nihai hissedar (beneficial ownership) sistemini güncelleyerek hem hukuki uyumu hem gizliliği aynı anda mümkün kılıyor.
Aile Ofisleri: Servetin Ötesinde Bir Kurum Kültürü
Malta, 2024 sonunda yürürlüğe giren düzenlemelerle tek aileye hizmet eden ofislerin (Single Family Office) lisans sürecini sadeleştirdi. Yalnızca kendi varlıklarını yöneten aile ofisleri, artık karmaşık lisans gerekliliklerinden muaf olarak faaliyet gösterebiliyor.
Bu, yatırım yönetimi, vakıf faaliyetleri, gayrimenkul portföyü, sanat koleksiyonları, miras planlaması ve aile yönetimi konularını tek bir çatı altında toplamak isteyen aileler için oldukça avantajlı fırsatlar sunuyor.
Malta’daki aile ofisleri, Notified Professional Investor Fund (Notified PIF) gibi özel yatırım araçlarına da erişebiliyor. Bu fonlar, ailenin kendi varlıklarını kurumsal standartlarla ancak hızlı ve esnek biçimde yönetebilmesini sağlıyor. Yani servet yalnızca korunmuyor; aynı zamanda yönetim, sürdürülebilirlik ve etik değerlerle uyumlu biçimde büyüyor.
Miras Planlaması: Zamana Direnen Bir Düzen
Malta, miras vergisi uygulamayan nadir Avrupa ülkelerinden biridir. Bu durum, ailelerin kuşaklar arası geçişi “mal varlığı erozyonu” yaşamadan planlamasına imkân veriyor. Emlak planlaması alanında geliştirilen yeni düzenlemeler, aile tröstleri ve vakıflar aracılığıyla kişisel, ticari ve kültürel varlıkların gelecek nesillere düzenli aktarılmasını kolaylaştırıyor.
Her varlık türü - gayrimenkul, sanat eseri, şirket hissesi, yatırım portföyü - özel yönetim planlarıyla korunabiliyor. Bu sayede aile serveti, bir finansal enstrümandan ziyade bir kültür mirasına dönüşüyor.
Gayrimenkul: Güvenli Liman, Kalıcı Değer
Malta’da gayrimenkul, yalnızca yatırım değil, varlık koruma araçlarından biridir. Yabancı yatırımcılar, konut veya ticari mülk ediniminde tam mülkiyet hakkına sahip olabilir. Son yıllarda özellikle Valetta, Sliema ve Gozo bölgelerinde sınırlı arz ve istikrarlı fiyat yapısı, gayrimenkulü sürdürülebilir bir değer haline getirdi.
Malta yasaları, mülk sahipliğiyle birlikte ikamet hakkını da kolaylaştırıyor; bu da gayrimenkul yatırımlarını küresel hareketlilik planlarının doğal bir parçası haline getiriyor.
Küresel Hareketlilik ve Malta Pasaportu’nun Gücü
Malta, yalnızca servet koruma alanında değil, seyahat özgürlüğü açısından da Avrupa’nın en ayrıcalıklı ülkelerinden biridir. Malta vatandaşları, ABD, Kanada, Çin, Birleşik Krallık, Japonya, Singapur, Avustralya, İsviçre dahil olmak üzere 180’den fazla ülkeye vizesiz seyahat edebilmektedir. Ayrıca AB ve Schengen üyeliği sayesinde serbest dolaşım, yerleşim ve çalışma hakkı da bulunuyor.
2025’te yürürlüğe giren “Citizenship by Merit” düzenlemesi, ülkeye olağanüstü katkı sağlayan bireylerin liyakat esaslı vatandaşlık kazanabilmesine olanak tanıyor. Bu yeni sistem, klasik yatırım karşılığı vatandaşlık modellerinden farklı olarak, nitelikli bireylere Malta toplumu içinde kalıcı statü kazandırmayı hedefliyor.
Daha geniş aile planlaması açısından, Malta Daimi Oturum Programı (MPRP) de 2025’te yenilendi. Artık başvuru sahipleri, sürecin erken aşamasında geçici oturum kartı alabiliyor; gayrimenkul yatırımı veya uzun süreli kiralama yoluyla kalıcı ikamet hakkı kazanabiliyorlar. Program, Schengen bölgesi serbest dolaşımı, İngilizce eğitim, Avrupa standartlarında sağlık hizmetleri ve huzurlu yaşam kalitesiyle öne çıkıyor.
Servet Yönetiminin Merkezi: Malta
Malta, güçlü hukuk sistemi, gelişmiş finansal hizmetler altyapısı, AB düzeyinde meşruiyeti ve kişisel gizliliğe verdiği önemle; modern aile servet planlamasının Avrupa başkenti haline geldi. Bu düzen ailelerin servetini yalnızca korumakla kalmıyor, sürdürülebilir bir dengeyle anlamlı hale de getiriyor.
Harmanci & Partners: Türk Ailelerinin Malta’daki Güvenilir Temas Noktası
Malta’da yerleşik bir hukuk ve danışmanlık firması olan Harmanci & Partners, Türk aileleri için özel varlık yapılanmaları, aile ofisi kurulumları, ikamet ve vatandaşlık süreçleri konusunda uzmandır. Ofisimiz, son on yıldır yüksek varlıklı ailelerinin güvenilir adresi olarak faaliyet göstermektedir.
